2021-2022 Avrupa ligi temsilcilerinden Galatasaray, Avrupa Ligi grup müsabakalarında Fransız ekibi Marsilya ile karşılaşmıştı. Karşılaşma futbol açısından keyifli olsa da bazı tatsız olaylar da meydana geldi. Maç esnasında iki takım taraftarları da birbirlerine yanan meşaleler, ses bombaları ve yabancı maddeler atmaktan geri durmadılar. Meydana gelen olaylara ilişkin olarak bu yazıda Türk Ceza Hukuku ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) kurallarının karşılaştırılması ile hukuki bir analiz yapılmıştır.

Sporda Şiddete Karşı Hukuki Tedbirler

Öncelikle belirtilmesi gerekir ki; taraftarların, sportmenliğin ruhuna aykırı olan şiddet düşüncesinden arındırılması gerekir. Bunun sağlanmasının bir yolu da elbette ki sporla ilgili düşüncelerin geliştirilmesinden geçmektedir. Spor müsabakalarına giriş yapılırken taraftarların dikkatle ve titizlikle uyarılması, spor alanı içerisinde şiddete başvurmamaları için gerekli önlemler alınmalıdır. Bunun için akla gelen ilk tedbir mevzuatımızda düzenlenen önleme aramasıdır.

Önleme araması; milli güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emriyle belli yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kağıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemi[i]şeklinde tanımlanabilir.

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’a göre spor müsabakaları öncesinde, sırasında ve stadyum güzergahında önleme araması yapılabilir. Benzer bir kurala UEFA Disiplin Yönetmeliğinde: “Ev sahibi kulüp, stadyum içinde ve çevresinde, maç öncesinde, maç sırasında ve maç sonrasındaki düzenden sorumludur.”şeklinde yer verilmiştir. Bu uygulamanın tam ve doğru olarak yapılmasıyla beraber stadyumlarda kesici, delici, yanıcı ve patlayıcı maddeleri artık görmeyeceğimiz kanaatindeyiz.

Ancak tüm tedbirlere rağmen önlenemeyen olaylar da yaşanmaktadır. Bu noktada ise karşımıza öncelikle “holigan” terimi çıkmaktadır. Türk Dil Kurumu’na göre holigan: “Özellikle futbolda fanatizmi besleyen, aşırı davranışlarda bulunan ve çevreye zarar vermeye eğilimli taraftar.” demektir. Çevreye zarar verme eğilimi bulunan, müsabaka seyretmenin keyfini çıkarmak ve güzel vakit geçirmek yerine aşırı davranışlar sergileyen kişilerin taraftarın dışında başka bir tanımlaması olması gerekmektedir. Yine Türk Dil Kurumu’na göre taraftar: “Sporcunun veya sporcuların temsil ettikleri renklere, kulübe veya bayrağa bağlı kimse” şeklinde tanımlanmıştır. Bu durumda holiganın tanımı küçük bir değişiklikle: “Özellikle futbolda fanatizmi besleyen, aşırı davranışlarda bulunan ve çevreye zarar vermeye eğilimli kimse” olabilir. Tüm bu açıklamalardan sonra holiganların saha içinde ve tribünlerde yaptıkları hareketler ve bunların hukuki nitelendirmelerinin incelenmesi gerekir.

Galatasaray-Marsilya Maçında Yaşanan Olaylar

Haberlere yansıyan bilgilere göre oynanan müsabakada gerginlik henüz karşılaşma başlamadan önce etkisini göstermeye başlamıştır. Fransız taraftarların kışkırtması sonucunda gerilen Galatasaray taraftarlarına Fransız polisi tarafından biber gazıyla müdahale edildiği kayıtlara geçmiştir. Karşılaşmanın 36. dakikasında ise yanan meşaleler ve yabancı cisimler tribünler arasında gidip gelmeye başlamış; bunun üzerine karşılaşmanın hakemi maça ara vermiştir. Galatasaray taraftarlarını ve Marsilya taraftarlarını birer gerçek kişi olarak ele aldığımızda; Galatasaray taraftarının haksız tahrik altında hareket ettiğini söyleyebiliriz. Türk Ceza Kanunu’nda haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kişi kanunda öngörülmüş cezalardan daha azı verileceği düzenlenmiştir.[ii]

Haksız tahrik cezayı ve kusuru tamamen kaldırmayan ancak cezayı azaltan kişisel ve genel bir nedendir.[iii] Yani kişinin kendisine yapılan haksız ve zarar verici bir eylem neticesinde bu haksız eylemi gerçekleştiren kişiye karşı işlediği fiildir. Birebir olarak aynı şeyler olmasa da fizikteki etki-tepki olgusuna benzetilebilir.

Kast Unsurunun İncelenmesi

Haksız tahrik altında olsa bile Galatasaray taraftarları, sahaya ve rakip takım taraftarlarına meşale ve yabancı maddeler atmışlardır. Bu eylemlerin sonucunda yaralama ve hatta ölüm neticelerinin meydana gelmesi mümkündür. Neyse ki somut olayda böyle kötü bir netice meydana gelmemiştir ancak Ceza Hukuku bakımından suç oluşmuştur. Burada davranışın hukuki nitelendirmesinin yapılabilmesi için fiilin yaralama amaçlı mı öldürme amaçlı mı işlendiğine bakılması gerekmektedir. Sahaya atılan meşaleler patlayıcı olmayıp ışık ve duman saçan öldürmeye elverişli olmayan maytap tipi maddelerdir. Buradan taraftarın kimseyi öldürmek istemediği, yalnızca galeyana gelerek elindeki kutlama malzemelerini karşı tarafa attığı düşünülebilir. Bu nedenle oluşan suçun Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen yaralama suçunu meydana getirdiği söylenebilir.

Taraftarların birbirlerine zarar verici madde attığı eylemlerinde kast vardır ve taraftarlar, karşı takım taraftarlarını yaralamak istemiştir. Zira bir kimsenin başka bir kimseye, duman çıkaran ve yanan ya da diğer kesici vb. cisimleri fırlatırken onun yaralanacağını öngörmemesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Kast, kusurun tipik şeklidir ve kural olarak kasten işlenmeyen suçlar cezalandırılamaz.[iv] Burada taraftar kasten hareket ettiği için Türk Ceza Kanunu 86. maddede düzenlenen kasten yaralama suçunun oluştuğu ve buna göre cezalandırılması gerektiği söylenebilir.

Bununla birlikte UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin UEFA Müsabakalarındaki Düzen ve Güvenlik başlıklı 16. maddesinin birinci fıkrasında: “Ev sahibi kulüp ve ulusal federasyonlar, maç öncesinde, maç sırasında ve maç sonrasında, stadyum içindeki ve çevresindeki düzen ve güvenlikten sorumludur. Tüm kulüpler ve federasyonlar UEFA Güvenlik Yönetmeliklerinde düzenlenen kurallara uyacaktır. Kulüpler ve federasyonlar karşılaşmanın organizasyonunda herhangi bir şekilde ihmal edilen tedbirin olmadığını kanıtlayamadıkları halde meydana gelebilecek her türlü olaydan sorumludurlar ve disiplin cezalarına maruz kalabilirler.” düzenlemesine yer verilerek ev sahibi takımı ve ulusal federasyonu sorumlu tutmuştur. İkinci fıkrada ise “Ancak, tüm federasyonlar ve kulüpler, taraftarlarının aşağıdaki uygunsuz davranışlarından sorumludur ve maçın organizasyonunda herhangi bir ihmalin olmadığını ispatlasalar dahi disiplin cezası ve yönergelere tabi tutulabilirler.” ibaresine yer vererek meşale ve diğer yabancı cisimleri atmayı aşağıda saymıştır.

Sonuç

Marsilya’nın, stadyum içinde gerekli önlemleri almadığı, gerekli önleme aramasını yapmayarak şiddet olaylarının çıkmasında ihmalkâr davrandığı için; Galatasaray’ın ise taraftarlarının yönetmelikte belirtilen yasaklı davranışları yapmasına engel olamadığı için sorumlu olduğu söylenebilir. Meşale cezasının aynı yönetmelikte atılan meşale sayısının 500,00.-€ ile çarpılmasından elde edilen tutar kadar olacağı öngörülmüştür.

UEFA Disiplin Kurulu, Eylül 2019’da oynanan FC Porto ve Rangers FC arasında oynanan karşılaşmada, Porto FC taraftarlarının 44. dakikada güney tribününden, gol kutlaması yaparak kendilerini kışkırtan Rangers FC sporcusuna yabancı bir cisim attığı için 2.250,00.-€ ve otuz yedinci ve elli beşinci dakikalarda FC Porto taraftarlarınca atılan meşaleler için hiç kimse yaralanmasa dahi 2.250,00.-€ ve toplamda 4.500,00.-€ para cezası vermiştir.[v]

Taraftarların eğitilmesi ve kulüpler tarafından güvenlik önlemlerinin tam ve doğru olarak alınması zor ve uzak bir gelecek değildir. Sporun barıştırıcı ve birleştirici bir olgu olduğunu, tüm taraftarların seviyeli bir rekabet içinde hoşça vakit geçirmesinin şiddetten çok daha güzel olduğunu taraftara anımsatmak ve benimsetmek öncelikle spor kulüpleri ve federasyonların daha sonra ise her bireyin görevidir. Daha keyifli, şiddet ve kaostan uzak ve taraftar olmanın bilincini anladığımız günlerde buluşmak dileğiyle.

Av. Yusuf Cem YEŞİL

 

 

 

 

[i] Özbek/Doğan/Bacaksız/Tepe No:766

[ii] 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 29

[iii] Centel/Zafer/Çakmut No:3133

[iv] Gökpınar, Mahmut Ceza Sorumluluğunun Temeli:Kast TBB Dergisi Sayı 79 2008 s.200

[v] 33260 – UEL – 2019/20

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir