Profesyonel-Amatör Spor Kavramları
Spor faaliyetleri arasında ciddi bir izleyici ve taraftar kitlesine sahip olan futbol alanında faaliyet gösteren futbolcular, profesyonel ve amatör olmak üzere iki kategori altında hukuken incelenebilmektedir. Bu kapsamda, 26/04/2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu (“Spor Kulüpleri Kanunu”) m. 23/1 uyarınca, profesyonel futbolcu tanımında yer alan “profesyonel faaliyet” şu şekilde tanımlanmaktadır:
“Spor federasyonunun üyesi olduğu uluslararası kuruluşlar tarafından profesyonel olarak kabul edilen ve mevzuata göre profesyonel faaliyette bulunulmasına izin verilen spor dallarında, bir spor kulübü veya spor anonim şirketine sözleşme ilişkisi ile bağlı biçimde profesyonel olarak spor faaliyetinde bulunulabilir. Bu şekilde müsabakalara katılan sporcu için spor faaliyeti onun esas mesleği kabul edilir.”
Söz konusu tanım esas alınarak amatör futbolcu tanımında yer alan “amatör faaliyet” ibaresinin ise spor faaliyetine katılmakla birlikte zorunlu giderler haricinde herhangi bir ücret almaksızın yapılan faaliyeti ifade ettiğini söylemek mümkündür. Profesyonel ile amatör futbol faaliyetleri arasındaki en temel farkın “ücret” mefhumu olduğu açık olmakla birlikte, bir diğer önemli fark ise sosyal güvenlik boyutunda kendisini göstermektedir.
Spor Faaliyetlerinin İş Kanunu Karşısında Durumu
Mevzuat gereğince işçi ile işveren arasındaki akdi ilişkinin şartlarının düzenlenmesi amacıyla yürürlükte olan temel kanuni düzenleme, 4857 sayılı İş Kanunu’dur. İş Kanunu m. 1 uyarınca, söz konusu kanunun, yine aynı kanunun 4. maddesinde yer alan istisnalar dışında kalan tüm işyerlerine, işverenlere ve işçilere uygulanacağı kabul edilmektedir.
Bahsi geçen 4. maddenin 1. fıkrasının g bendi uyarınca, sporcular hakkında İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça ifade edilmektedir. Bu kapsamda, sporcuların tabi olduğu akdi ilişkinin tür olarak bir iş sözleşmesi ilişkisi olduğundan söz etmek mümkün değildir. Buna karşılık, spor faaliyetini, profesyonel spor faaliyeti tanımına uygun olarak bir spor kulübüne bağlı ve profesyonel şartları sağlar biçimde meslek olarak yapan sporcular ile spor kulüpleri arasındaki ilişkinin hizmet akdi niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.
Nitekim, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (“SGK”) 2013/11 sayılı Genelgesi uyarınca profesyonel sporcular bakımından “… bu kişiler kulüplerinin (yani işverenin) gösterdiği yerlerde tespit edilmiş çalışma saatlerine tabi olarak ve işveren veya vekilinin emir ve talimatı altında antrenman ve müsabakalar yaptıklarına, mukabilinde önceden yapılmış anlaşma ile tespit edilmiş ücretleri aldıklarına göre, anılan kimselerin işverenle hukuki ilişkileri bir hizmet akdine dayanmaktadır.” denilmekle, bu kişilerin hizmet akdine bağlı çalıştığı ve nihayet, profesyonel sporcular ile spor kulüpleri arasındaki ilişkinin bir iş ilişkisi olduğu ifade edilmektedir. Buna karşılık, amir düzenleme olan İş Kanunu m. 4 uyarınca profesyonel sporcuların, İş Kanunu’nda düzenlenen kıdem ve ihbar tazminatı gibi hükümlerden istifade edemeyeceği açıktır.
Sosyal Güvenlik Hakkı ve Profesyonel Futbolcular
Sosyal Güvenlik Hakkı Anayasa m. 60’ta şu şekilde düzenlenmektedir: “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” Görüleceği üzere, sosyal güvenlik hakkının Anayasa’da “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” bölümünde düzenlendiği, sosyal güvenlik hakkının vatandaşlık veyahut meslek kolları bakımından ayrım yapılmaksızın tanındığı ve devlete bu hakkın tesisi ve korunması bakımından proaktif bir tutum sergileme yönünde ödev verildiği açıktır. Bu bağlamda, sosyal güvenlik hakkının “herkes” bakımından tanınması ve gözetilmesi gereken bir hak olduğunu söylemek mümkündür.
Anayasa’nın bahsi geçen düzenlemesi uyarınca, sosyal güvenlik kavramı, bizzat Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından şu şekilde tanımlanmıştır: “Sosyal güvenlik, insanların gelirlerine bakılmaksızın toplum huzurunu ve refahını bozan sosyal tehlikelerin verdiği zararlardan “insan hakkı” ve esas itibariyle de “devlet görevi” olarak primli ya da primsiz sistemlerin kullanılması, kişilerin sosyal tehlikelerin zararlarından kurtarılma güvencesidir.”
Anayasal düzenleme doğrultusunda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (“5510 sk.”), “…sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek…” amacıyla düzenlenmiş ve halihazırda yürürlüktedir.
Bahsi geçen 5510 sk.’nin amatör sporculara ilişkin, “Sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 6/1-m maddesi şu şekildedir: “Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu, bağımsız spor federasyonları tarafından yapılan her türlü gençlik ve spor faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili kamp, eğitim ve hazırlık çalışmalarında süreklilik arz etmeyecek şekilde görevlendirilenler…” İlgili düzenleme uyarınca, yukarıda tanımı verilmiş amatör sporcuların sosyal güvenlik haklarından faydalanamayacağı açıkça ifade edilmektedir.
Buna karşılık, yine 5510 sk.’nin 4/1-a maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu m. 46/2 bağlamında, profesyonel sporcuların ve dolayısıyla profesyonel futbolcuların sosyal güvenlik haklarından istifade edeceği ve sigortalı sayılacağı görülmektedir. Bu doğrultuda, 5510 sk.’nin işveren ve işçiler bakımından getirmiş olduğu, işçinin işe giriş ile çıkışlarının SGK’ye bildirilmesi ve benzeri tüm hak ve sorumlulukların, profesyonel sporcular ve özelde profesyonel futbolcular bakımından geçerli olduğu kabul edilmektedir.
Türkiye Futbol Federasyonu Talimatı ve Profesyonel Futbolcuların Sosyal Güvenlik Hakları
Spor Kulüpleri Kanunu m. 2/1-n uyarınca bir spor federasyonu olan Türkiye Futbol Federasyonu (“TFF”) tarafından “…profesyonel futbolcuların transferlerini, çalışma şartlarını ve kulüpler ile profesyonel futbolcuların hak ve yükümlülüklerini belirleme…” amacıyla düzenlenmiş Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı (“Talimat”) “Futbolcunun Fesih Hakkı” başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında değişiklik yapılmadan evvel ilgili madde metni şu şekildedir:
“Kulübün, futbolcunun ücretlerini ödememesi ve/veya futbolcunun sosyal güvenlik haklarını ihlal etmesi halinde, futbolcu sözleşmesini feshetmek arzusunda ise, kulübüne ve bilgi için TFF’ye noterden keşide edeceği bir ihtarname ile ücretinin 30 gün içerisinde ödenmesini ve/veya sosyal güvenlik haklarının da aynı süre içerisinde yerine getirilmesini bildirmek zorundadır.
Kulüp, söz konusu mehile rağmen ücretini ödemediği ve/veya sosyal güvenlik haklarını yerine getirmediği takdirde, futbolcu mehilin sona ermesinden itibaren ancak 7 gün içinde sözleşmesini feshedebilir”
Değişiklik yapılmadan evvel ilgili düzenleme uyarınca, spor kulübü tarafından profesyonel futbolcunun, sigorta girişinin SGK’ye bildirilmemesi, maaşının olması gerekenden düşük bildirilmesi ve benzeri şekillerde sosyal güvenlik haklarının ihlal edilmesi durumu, futbolcunun sözleşmesinin haklı feshi nedeni olarak düzenlenmiştir.
TFF tarafından Talimatta yapılan değişiklik ile, Talimat m. 28/1 düzenlemesinden, spor kulüpleri tarafından profesyonel futbolcunun sosyal güvenlik haklarının ihlal edilmesi ihtimali çıkarılmış ve bu yolla, spor kulübü tarafından profesyonel futbolcunun sosyal güvenlik haklarının bir şekilde ihlali durumu, sporcu bakımından spor kulübü ile arasında olan sözleşmeyi haklı nedenle fesih imkanı olmaktan çıkarılmıştır.
Legum Sports Tarafından TFF’ye Yapılan Başvuru ve Değerlendirme
TFF Talimatında yapılan değişiklik sonrasında pratikte spor kulüpleri tarafından profesyonel futbolcuların sigorta girişlerinin yapılmadığı, sigorta primine esas kazançlarının eksik bildirildiği ve bu yolla, Talimat değişikliği gerekçe gösterilerek profesyonel futbolcuların sosyal güvenlik haklarının ihlal edildiği gözlemlenmiştir. Bu hususta Legum Sports tarafından TFF Hukuk Müşavirliği’ne 18/11/2022 tarihinde, 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu doğrultusunda yazılı bilgi edinme başvurusu yapılmış ve bizzat TFF tarafından yapılmış değişikliğin somut neticeleri hakkında bilgi alınmak istenmiştir.
Yapılan başvuruda, ilgili düzenlemenin bir talimat değişikliği olmakla yeni bir “talimat” niteliğinde olduğu; talimatların normlar hiyerarşisi içerisinde en alt düzeyde yer almakla, kendisi üzerinde bulunan kanun, yönetmelik ve genelgeler başta olmak üzere tüm üst normlara uygun olmak zorunda olduğu; yapılan değişiklik ile yalnızca Talimat m. 28/1 hükmünün değiştirildiği ve fakat halihazırda yürürlükte olan ve değiştirilmemiş Talimat m. 28/2 uyarınca profesyonel futbolcu sözleşmesinde sigortalılığa ilişkin bir düzenleme olması durumunda söz konusu maddenin bir haklı fesih nedeni kabul edilip edilemeyeceği hususları sorulmuştur.
TFF tarafından Legum Sports’a verilmiş 16/12/2022 tarih ve 2022/27-20080 sayılı yanıt ile, söz konusu Talimat değişikliğinin herhangi bir şekilde Anayasal veyahut başkaca bir düzenleme ile çelişki içerisinde olmadığı, TFF tarafından yapılan tüm düzenlemelerin kendisinden üst normlar ile uyumlu ve hakkaniyetli olduğu belirtilmiştir.
TFF tarafından verilmiş yanıtı siz değerli okurlarımızla paylaşmak istemekteyiz: Legum Sports TFF Bilgi Edinme Başvuru Yanıtı
İşbu yazının önceki bölümlerinde ifade edildiği üzere, sosyal güvenlik hakkı, Anayasal bir hak olmakla, “herkes” bakımından geçerli, uygulanabilir ve talep edilebilir bir haktır. Bu doğrultuda, özellikle profesyonel sporcular ve dolayısıyla profesyonel futbolcular bakımından sosyal güvenlik haklarının uygulanabilirliği, gerek Spor Kulüpleri Kanunu, gerek 5510 sk., gerekse SGK tarafından tanzim edilmiş Genelge ile düzenlenmiştir. Buna karşılık, normlar hiyerarşisinde en aşağıda bulunan talimat hükmünde bulunan TFF Talimatında TFF tarafından yapılmış değişiklik ile, profesyonel futbolcuların sosyal güvenlik haklarının bizzat spor kulüplerince ihlal edilmesinin futbolcu sözleşmesinin futbolcu tarafından haklı nedenle feshedilmesini engeller nitelikteki değişiklik, kendisinden üstte bulunan kanunlar ve genelgeyle aksi yönde olduğundan, bu değişikliğin ve güncel değişikliğin hukuka aykırı olduğundan söz etmek kanaatimizce mümkündür.
Bu doğrultuda, Talimat m. 28/2 düzenlemesinin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Düzenleme şu şekildedir: “Kulüp sözleşmeden kaynaklanan diğer edimlerini yerine getirmemesi halinde, futbolcu sözleşmesini feshetmek arzusunda ise, kulübe noterden keşide edeceği bir ihtarname ile söz konusu ihlalin 30 günden az olmamak kaydıyla uygun bir süre içerisinde ortadan kaldırılmasını veya edimlerini yerine getirmesini bildirmek zorundadır. Kulüp, söz konusu mehile rağmen edimlerini yerine getirmez ve ihlalin ortadan kaldırılmasını sağlamaz ise futbolcu mehilin sona ermesinden itibaren ancak 7 gün içinde sözleşmesini feshedebilir.”
Bahsi geçen düzenleme kapsamında akla şu ihtimal gelmektedir: profesyonel futbolcu sözleşmesinin içeriğinde sigortalılığa ilişkin bir düzenleme olması durumunda, bu yükümlülüğün sözleşmenin diğer tarafı olan spor kulübü tarafından ihlal edilmesi durumunda futbolcunun haklı nedenle fesih hakkı gündeme gelecek ve fakat bu şekilde bir hükmün sözleşmede bulunmaması durumunda futbolcunun Anayasa, kanun ve genelgelerden doğan bu hakkının ihlali, futbolcu bakımından fesih nedeni sayılmayacak mıdır? Legum Sports adına tarafımızca yapılan başvuruda değinilen bu son hususa TFF tarafından herhangi bir şekilde yanıt verilmemiş, bu durum ne yazık ki karanlıkta bırakılmıştır.
TFF tarafından verilmiş yanıtta aynı zamanda TFF talimatları ve düzenlemeleri ile bunlara ilişkin uygulamalara ilişkin Tahkim Kurulu nezdinde itirazda bulunulabileceği; söz konusu değişikliğe ilişkin Tahkim Kurulu nezdinde itirazda bulunulduğu ve bu itirazın reddedildiği belirtilmiştir.
Sonuç itibariyle, profesyonel futbol faaliyetinin profesyonel futbolcu bedeninde meydana getirebileceği tahribat, Anayasa’nın 2. maddesi uyarınca sosyal devlet olmanın gereklilikleri ve açık normatif düzenlemeler karşısında, tarafımızca hukuka aykırı olduğu değerlendirilen bu Talimat değişikliğinin TFF tarafından tekrardan ele alınması ve hukukçular ve uygulayıcılar bakımından tartışmalı hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bahsi geçen düzenlemenin üst normlar ile uyumlu hale getirilmesi ve belki de en doğrusu, değişiklikten önceki haline getirilmesi tarafımızca önerilmektedir. Düzenlemenin bu haliyle bırakılması, profesyonel futbolcuların sosyal güvenlik haklarının ihlaline açık kapı bırakmaktadır. Talimatta değişiklik yapılmaması veyahut bu değişikliğin TFF tarafından açıklanmaması, profesyonel futbolun desteklenmesi ve spor ile sporcunun korunması bakımından ciddi tehlikeler barındırmakta ve halihazırda kayda değer mağduriyetler yaratmaktadır.
Av. Adar UÇAR
Kurucu Ortak


